Kudüs’ün bölünmesine zemin hazırlamaktır

Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Saadet Partisi İnegöl İlçe Başkanı Hasan Eroğlu, “Müslümanlar olarak son günlerdeki en önemli konumuz Kudüs meselesidir. Bu mesele kişisel, yerel, özel, siyasi bir mesele olmaktan ziyade inanç meselesidir, iman meselesidir.ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımasından ve ilan etmesinden sonra başta ülkemiz olmak üzere dünyanın bir çok noktasından tepkiler çığ gibi büyüdü. Bunun neticesinde ise BM’de ABD’nin  bu kararı kabul edilmedi.ABD’nin getirdiği bir tasarının BM’de kabul edilmemesi güzel bir gelişmedir. Bu konu görüntü itibariyle ABD’ye ve İsrail’e verilmiş bir ders niteliğindedir.

Ancak bir konuyu daha hatırlamakta fayda var ki, İsrail bugüne kadar BM’nin aldığı hiçbir kararı ve yaptırımı dikkate almamıştır ve kimse de buna karşılık bir şey yapamamıştır.BM’de alınan bu karar bizleri kandırmamalı, bizleri rehavete düşürmemelidir.Gündemimizde olması gereken bir diğer konu ise İİT tarafından Doğu Kudüs’ün Filistin’in başkenti olarak ilan edilmesidir.Bugün Kudüs’ü Doğu-batı diye ayırmak gelecekte Kudüs’ün bölünmesine zemin hazırlamaktır.Bu vesileyle bir kez daha belirtiyoruz ki; Doğu Kudüs –Batı Kudüs yoktur. Kudüs bir bütündür ve bir İslam şehridir. Doğu Kudüs ifadesi, işgalci bir devletin Kudüs üzerindeki hâkimiyet ve meşruiyetini kabul etmekten başka bir anlama gelmez. Eğer bu konuda bir tavır sergilemek istiyorsak, yetki sahipleri olarak meydanlarda nutuk atmayı bırakıp icraat yapmamız gerekir.Soruyoruz; Kudüs’le ilgili tek bir somut icraat ortaya konuldu mu? Tek bir yaptırım hayata geçirildi mi? Hayır.  İsrail ile ilişkileri kesin dedik, var mı atılan bir adım? Yok.  Mavi Marmara anlaşmasını iptal edin dedik, var mı bir gelişme? Yok. NATO üsleri, askeri anlaşmalar, ticari ilişkiler… Tek bir konuda tek bir yaptırım var mı? Yok. Bir kez daha hatırlatmakta fayda var ki, İsrail ve ABD laftan değil icraattan, güçten anlar. Biz biliyoruz ki, İsrail Büyük İsrail (BOP) hedeflerinden vazgeçmemiştir. Biz biliyoruz ki, ABD’nin başında kim olursa olsun birinci görevi İsrail’in menfaatlerini korumaktır. Her zaman olduğu gibi bu uyarılarımızı bir kardeşlik vazifesi olarak yapıyoruz. BM’nin kararı vs gibi konular bizleri rehavete düşürmemeli, aksine Kudüs davasına daha fazla sahip çıkmamız gerektiğini göstermektedir.  Yorulmadan, usanmadan Kudüs davasını hep gündemde tutmaya, Kudüs tamamıyla Filistinlilerin oluncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.  Şüphesiz ki güç ve kudret sahibi Cenab-ı Allah’tır. Allah CC ülkemizin İslam âleminin ve bütün insanlığın yardımcısı olsun” ifadelerini kullandı.