MiLLETiN iNANCIYLA ÇELiŞEN HER MüFREDAT DEĞiŞMEYE MAHKUMDUR

Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Sütcü, şu ifadeleri kullandı; “2017-2018 Eğitim-Öğretim yılı, öğrencilerimiz için yeni bir heyecanın başlangıcı, öğretmenlerimiz için yeni fedakârlıklar ve özveri dönemi, milletimiz içinse geleceğe yönelik daha büyük adımlar atabilme hedefiyle 18 milyon öğrenci ve 1 milyon öğretmenle başlamış bulunmaktadır. Okul, öğretmen, sınav ve benzeri eksiklerle başlayan eğitim ve öğretim dönemi her geçen yıl yeni bir eksik ve değişimle devam etmektedir. Adı milli fakat sistemi milli olmayan eğitim ve öğretimin bu sorunları yaşıyor olması doğal bir sonuçtur. Ülke insanımızın kimyasına uymayan, gelenek ve görenekleriyle bağdaşmayan, inancıyla çelişen her müfredat değişmeye mahkûmdur. Bu nedenle insanımızın kimyasına uygun eğitim metodunun tespiti yapılarak ancak yaşanan sorunlara çözüm bulmak mümkün olacaktır. Ve yine maarifi (eğitim ve öğretimi) millileştirerek, batı taklitçiliğinden uzak bir anlayışla ancak eğitim ve öğretimin üstesinden gelebiliriz. Eğitimde gaye diploma sahibi olmak değil, kendine, ailesine, etrafına ve insanlığa faydalı olacak doğru, dürüst, ahlaklı fertler yetiştirmektir. Bilgi yüklemesi yapılarak, sınavdan sınava koşturularak ne insan yetiştirilir ne de gelecek inşa edilir. Çocuklarımızın geleceğe hazırlanmasında en önemli görev önce aileye sonra öğretmenlerimize yani eğitimcilerimize düşmektedir. Hem anne-baba hem de eğitimciler olarak çocuklarımızın üzerindeki asli görevimiz, onları İslami, ahlaki, insani değerlerle ve çağlar açıp çağlar kapatacak güçte nesiller olarak yetiştirmektir. Okullarımızda helal ve haram öğretilmeden, eğitim ve öğretim sistemini bu anlayış üzerine kurmadan atılacak tüm adımlar boşa çıkacaktır. Dünya gerçeği diye öğretilen bilgilerin, kuralların ne bugünün nede yarının dünyasını inşa etmede hiçbir faydası olmayacaktır. Bunlar insanımızı oyalamaktan başla bir işe yaramayacaktır ve geleceğimizi tehlikeye atacaktır. İlk dersi; önce ahlak ve maneviyat olmayan hiçbir eğitim sistemi insanımıza ve ülkemize asla güven ve huzur getirmeyecektir. Güven ve huzurun tesisi ancak verilecek milli ve manevi bir eğitimle sağlanacaktır. Bütün yaşananlara rağmen gelecekten ümidimizi kesmeyerek 2017-2018 eğitim öğretim yılının öğrencilerimize, öğretmenlerimize, velilerimize, ilçemize ve ülkemize hayırlar getirmesini ayrıca geleceğimizin sağlam temeller üzerinde kurulmasını, çocuklarımızın bilgili, özellikle ahlaki ve manevi değerlerine bağlı, kendine güvenen, saygılı, kişiler olarak yetişmelerini sağlayacak eğitim öğretim sisteminin hayata geçtiği nice yıllara erişmeyi ümit ediyorum. Öğrenci kardeşlerimize ve eğitimcilerimize canı gönülden başarılar diliyorum”