ONLAR SUSTU, BiZ SUSMAYACAĞIZ

İnegöl’deki STK’lar Filistin’de yaşanan katliamın ardından geçtiğimiz gün İshakpaşa Camii önünde protesto gösterilerinde bulundu. Protesto ve basın açıklamasının ardından, Filistinli Müslümanlar için dualar edildi.

ARABİSTAN VE BAE İSRAİL’E DESTEK VERİYOR

STK’lar adına açıklamalarda bulunan İHH İnegöl Başkanı İlhan Tatlı, şu ifadeleri kullandı: “İsrail’in Kudüs işgali, dün ABD’nin büyükelçiliğini taşımasıyla resmiyete kavuştu. Başkent dayatmaları ve zorbalık ile İsrail’e peşkeş edilmeye çalışılan Kudüs için Gazze ve Ramallah’ta kanlar döküldü.  İsrail askerleri, Filistinlileri katletti; 59 şehit  2770 yaralı. Barışçıl bir şekilde gösteri düzenlemeye çalışan eylemcilerin üzerlerine İsrail askerleri önce gaz ile saldırdı, bununla da yetinmeyen İsrail güvenliği Filistinli göstericilerin üzerlerine gerçek mermilerle ateş açtı. Birkaç saat içerisinde şehit sayısı 59’u bulurken, yaralananların sayısı ise 2770 olarak açıklandı. Ayrıca İsrail askerleri  gazetecileri de hedef aldı. Filistin basınından 15 gazeteci  vurularak yaralandı. İsrail askerleri kadın, erkek ayırt etmeksizin gerçekleştirdiği saldırılarda kimsenin yaşına da bakmadı. Öyle ki şehit edilenlerin  arasında 8 aylık bir bebek de vardı. Filistin’de yaşanan bu katliam sonrası Arap Birliği’nden yine ses çıkmazken, göstermelik açıklamalarda bulunan Arap ülkeleri yine taraflarını belli ettiler. Özellikle Suudi Arabistan ve BAE bu katliamı perde arkasından desteklerken darbeci Sisi’nin de direkt İsrail’e verdiği destek herkesçe biliniyor”

GÜN KUDÜS’E SAHİP ÇIKMA GÜNÜDÜR

“BM’de 128 ülke ABD’nin bu karardan vazgeçmesini, büyükelçiliğin taşınmaması yönünde karar aldı. Maalesef büyük şeytan  ABD  128 ülkenin iradesini yok sayarak ısrar etti. Sonuç 60 insanın hayatını kaybetmesi, 3 bin insanın yaralanması. Bu karar İsrail’in, bütün Filistin’i işgal etme planıdır. İşin aslına bakarsanız ABD bu kararı 1995’te aldı. Bu yeni bir karar değildir, bu güne kadar  bu kararını Filistin’e ve İslam Dünyası’na karşı kılıç gibi tehdit olarak kullandı. Ve bu kararı çok manidar bir tarihte açıkladı. Nedir bu tarih? Bu tarih şudur; Kudüs’ün Müslümanların elinden çıkmasının 100. Yıldönümüdür. Bu hareket basit bir hareket değil, Siyonizm ve Emperyalizm ortaklığının oldukça sistematik ve iyi planlanmış bir hareketidir. İsrail’in Filistin ve Kudüs’te varlığı gayri meşrudur. Varlık sebebi işgaldir ve işgal devam etmektedir. İsrail’in işgali ulusal ve uluslararası hiçbir hukukta onaylanmış değildir, onaylanması da mümkün olamaz. Kudüs’ün statüsü konusunda Birleşmiş Milletlerin kararları açık ve nettir. 1967 sınırları sonrasında yapılan ve yapılacak bütün işgaller, yerleşkeler, utanç duvarları illegal olarak tescillenmiştir. Herkes bilmelidir ki; Kudüs, Bağımsız Filistin Devleti’nin başkentidir. Kudüs için söylenen her söz değerlidir. Lakin yetmez. O nedenle sürekli teyakkuz halinde olmalı ve 15 Temmuz ruhunu harekete geçirmeliyiz. Eğer Kudüs düşerse, dünyanın bütün başkentleri huzur bulmayacaktır. Kudüs Müslümanlara emanettir ve bugün emanete sahip çıkma günüdür”

TÜRKİYE’DE YAŞIYORLAR İSRAİL’DE ASKERLİK YAPIYORLAR

“İslam Dünyası bütün Filistin topraklarına ve Filistin’in Başkenti Kudüs’e sahip çıkmalıdır. Siyasi, ekonomik, hukuki her türlü desteği sağlamalıdır. İsrail’e ve İsrail’in yanında duranlara da siyasi, ticari, ekonomik gibi her türlü boykot, ambargo uygulanmalıdır. Sadece İstanbul’da 25 bin Yahudi’nin yaşadığını biliyor muydunuz? Ve bu Yahudilerin İsrail’e gidip askerlik yapıp birkaç Filistinli öldürdükten sonra tekrar Türkiye’ye dönüp yaşıyorlar. Türkiye’de yaşayan Allah’ın lanetlediği kavimden olan Yahudileri ABD’nin bu kararına ve İsrail’in Kudüs’ü işgal politikasına karşı açıklama yapmaya davet ediyoruz. Hatırlatmak isteriz ki; eğer şiddet sarmalı bölgemizi ve dünyamızı sararsa bütün dünyada Müslüman, Hristiyan, Yahudi ve diğer hiçbir din ayırt edilmeksizin hepsi için güvenlik riski vardır. Görünen odur ki, İsrail Kudüs’ü işgal etme ve sonrasında işgal topraklarını Suriye, Türkiye ekseninde genişletme planları yürütmektedir. Bu planı uygulamak için başta ABD olmak üzere bir çok  güçle işbirliği yapmaktadır. İslam Dünyası’nın halihazırdaki iç problemleri, çatışma ve kaos ortamları da onlar için bir fırsat olarak görülmektedir. Derhal iç problemlerin sarmalından çıkıp, herkes yüzünü Siyonizm etrafında buluşanlara çevirmelidir. Filistin ve Kudüs’ün müdafaası herkesin mesuliyetidir. Kudüs’ün özgürleşmesi için tüm çalışmalar başlatılmalıdır. Mescid’i Aksa ile Ayasofya paralel yürür. İstanbul’un savunması bugünden başlar. ABD başkanının açıkladığı kararı lanetliyoruz. İnanıyoruz ki, bu ümmet o kararı onların yüzüne çarpacaktır. Buradan haykırıyoruz; ey zalimler! Bizim için Kudüs herhangi bir şehrin adı değildir. Bizim Kudüs insanlığın başşehridir. Orası şehirlerin anası, bizim ilk kıblemiz, istikametimizdir. Kudüs düşerse Mekke ve Medine düşer, İstanbul düşer. Kudüs’ü savunmak Saraybosna’yı ve İstanbul’u savunmaktır. Unutmayın Kudüs İle İstanbul kardeştir. Onun içindir ki; Amerika ve İsrail’in almış olduğu bu kararı tanımıyoruz ve tanımayacağız”

SESSİZLİĞİMİZ MESCİD’İ AKSA’NIN YIKILMASI DEMEKTİR

“Bizim sessizliğimiz Mescid’i Aksa’nın yıkılması demektir. Bizim sessizliğimiz Kudüs’ün kaybedilmesi demektir. Bizim sessizliğimiz Filistinli çocukların öldürülmesi demektir. Bizim sessizliğimiz Filistinli kadınların yerlerde sürüklenmesi demektir. Kudüs  bizim kırmızı değil, kıpkırmızı çizgimizdir. Mescid’i Aksa’ya yapılan saldırıya devletler nezdinde karşılık vermezsek, yarın Kudüs kaybedildikten sonra artık her şeyi kaybetmiş oluruz. Onun için bütün Sivil Toplum Kuruluşları, siyasi partiler, devlet ve hükümet elbirliği ile Mescid’i Aksa’nın yanında olduğumuzu göstermek mecburiyetindeyiz. Kudüs bütün Müslümanların kutsalıdır. Kudüs Filistin’in başkentidir. Ve öylede kalacaktır. Hiçbir zaman İsrail’in başkenti olmadı ve de olmayacaktır”