ADD’DEN SUÇ DUYURUSU

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) İnegöl Şubesi Başkanı Birol Atay ve yönetim kurulu üyeleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman hakkında ‘Yeni anayasada laiklik yer almamalı’ şeklindeki söylemlerinden dolayı suç duyurusunda bulundular.

Yayınlama: 30.04.2016
635
A+
A-

Dün saat 15.00’da İnegöl Adalet Sarayı’na gelen ADD İlçe Başkanı Birol Atay ve yönetim kurulu üyeleri, İsmail Kahraman hakkındaki suç duyurularını yetkililere teslim ettiler.

 

ÜLKEYİ KUTUPLAŞTIRDI






Dilekçelerin sunulmasının ardından konuşan Birol Atay, “İsmail Kahraman, İstanbul Üniversitesi Rektörlük binasında bir kitleye karşı yapmış olduğu konuşmada; ‘Laiklik yeni anayasada olmamalıdır… Dindar anayasa meselesinden anayasamızın kaçınmaması lazım. Dini olarak bahsetmesi lazım… Laiklik olmamalı yeni anayasada ve dindar bir anayasa olmalı’ diyerek TCK’nın 309. maddesini ihlal etmiştir. TBMM Başkanlığı makamında oturan bu kişinin yukarıda andığımız sözleri, ‘laiklik karşıtı, şeriata dayalı din devleti’ isteyen bir takım kişilere işaret fişeği olmuş, 4. kuvvet olarak bilinen basında rejim değiştirmek isteyen yazarları ve birtakım cemaatleri harekete geçirmiş, ülkeyi kutuplaştırmıştır. Bu organize ve örgütlü hareket, medyanın kullanılması ile algı operasyonu ve baskı ortam hazırlamış, Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik düzeni değiştirmeye, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmaya, Türk Devletinin ve Cumhuriyetinin varlığını tehlikeye düşürmeye, devlet otoritesini zaafa uğratmaya, yıkmaya, ele geçirmeye, Anayasamızın 24. maddesindeki ‘din ve vicdan hürriyeti’ başta olmak üzere hürriyetleri yok etmeye yönelerek 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’na muhalefet etmiştir. İsmail Kahraman, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanıdır. Yasama kuvvetinin başkanı ve Anayasa’nın 106. maddesi gereğince Cumhurbaşkanı’nın vekilidir, Cumhurbaşkanı’nın yetkilerini kullanır. Dolayısıyla devlet yönetim hiyerarşisinde, devletin cebir gücünü elinde bulunduran çok önemli bir makamda bulunmaktadır”

 

ANAYASA İHLALİ

“Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, devleti kuran, rejimini belirleyen, normlar hiyerarşisinin en başında ve tüm vatandaşların uymak zorunda olduğu hukuki metindir. Bir vatandaş olarak şüphesiz ki Anayasa’ya uymak zorunda olan Kahraman, bunun da ötesinde milleti temsil etmekle görevli bir milletvekili olarak Anayasa’nın 81. maddesinde yazan ‘… demokratik ve laik Cumhuriyete, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağına, toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakatten ayrılmayacağına’ dair andı içerek, andı doğrultusunda görev ve sorumluluk altına girmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran ve egemenliğin kayıtsız ve şartsız sahibi olan Türk Milletinin iradesi, Anayasamızın başlangıç bölümünde ve ilk 3 maddesinde hukuki metne aktarılmıştır. Egemenliğin sahibi olan Türk Milleti’nin iradesi, 2. maddede ‘Türkiye Cumhuriyeti, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir’ demiştir. Bununla da kalmayıp, 4. madde ile de bunun değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez olduğunun altını çizerek, kurmuş olduğu rejimi güvence altına almıştır. Böylece devletin rejimine ve niteliklerine ilişkin bu ilk 3 maddeyi, Anayasa dâhil tüm hukuk normları içinde en üste koymuştur. Ayrıca bu temel maddelerin açıklandığı, içinin doldurulduğu maddeler de koruma altına alınmıştır. Bu nedenle 2 maddede yer alan laiklik ilkesini, -madde 14’teki temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılmaması sınırı dâhilinde- 24. maddedeki ‘din ve vicdan hürriyeti’ ile birlikte değerlendirmek gerekmektedir. Anayasaya uymak zorunda olan Kahraman, Anayasamızın 24/5. maddesindeki ‘Kimse, devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfus sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz’ hükmünü de alenen ihlal etmiştir. Anayasa’nın 6. maddesi gereğince Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organlar eliyle kullanabilir, ancak hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir devlet yetkisini kullanamaz. Dolayısıyla, tarafsız olması gereken TBMM Başkanı makamında görev yapan Kahraman’ın, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin rejiminin niteliklerinden bir olan ‘laiklik’ ilkesinin kaldırılmasına dair talepte dahi bulunabilecek bir yetki ve görevi bulunmamaktadır. Bu nedenlerle Kahraman’ın ‘Laikliğin yeni anayasada olmaması gerektiği ve dindar bir anayasa yapılması’ talebi, laik Türkiye Cumhuriyeti rejimini yıkmaya yönelik, Anayasa ve Anayasal Düzeni ihlale teşebbüs suçu oluşturmaktadır”

 

HABER: Serhat ÇİÇEK



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş