Aktaş’tan samimi açıklamalar

İnegöl Gazeteciler Derneği’nin düzenlediği Ramazan Sohbetleri programının geçtiğimiz gün ki konuğu Belediye Başkanı Alinur Aktaş oldu. Aktaş, İnegöl’e dair bir çok konuda samimi cevaplar verdi.

Yayınlama: 10.06.2016
1.218
A+
A-

İnegöl Gazeteciler Derneği’nin düzenlediği ‘Ramazan Sohbetleri’programına konuk olan Belediye Başkanı Alinur Aktaş, İnegöl ile ilgili merak edilen soruları yanıtladı.

 

İHTİYAÇ SAHİPLERİNE YARDIMLAR SÜRÜYOR






İnegöl Belediyesi’nin Ramazan hazırlıklarını anlatarak konuşmasına başlayan Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Ramazan öncesinde tüm camilerimizde temizlik çalışmaları gerçekleştirdik. Gıda denetimleri yapılarak gerekli ikazlarda bulunuldu. Bunlar Ramazan içerisinde yapılması gereken rutin çalışmalardır. Beraberinde Belediye Başkan Yardımcılarımız ve meclis üyelerimiz yurtdışına giderek iftar organizasyonlarına katılacaklar ve erzak yardımlarında bulunacaklar. O bölgelerdeki güzelliklere ortak olmaya çalışacağız. Sokak iftarları gerçekleştiriyoruz. İlkini Cuma akşamı Kültürpark içerisinde Hatıra Çay Bahçesi’nde Umuteli ailelerimiz, şehit ailelerimiz, Suriyeli ailelerimiz ve ihtiyaç sahibi ailelerimiz ile buluşacağız. Başkan Yardımcılarım ve Başkan Vekilim ile aile ziyaretlerimiz olacak. Cumartesi günü sahur programımız olacak. İhtiyaç sahibi ailelerin ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz. Ramazan yardımlaşma ve ibadet ayıdır. Bunları temin edebilmeye çalışıyoruz” dedi.

 

HERKESİN GURUR DUYACAĞI BİR PROJE OLACAK

Yeni belediye binasına yöneltilen eleştirileri yanıtlayan Aktaş, “Türkiye’de muhalefet edenlerin yönetenleri takdir ettiği kolay kolay görülmemiştir. Muhalefet eleştirmek için vardır. Biz bu projeyi Alinur Aktaş’a özel yapmıyoruz. Saray lafı bu şehri hiçe sayan bir söylemdir. Bu şahsıma değil İnegöl’e yapılmış bir hakarettir. Ben son dönemini yaşayan bir Belediye Başkanıyım. Bu bina ve meydanla alakalı 1 yıldır çalışıyoruz. Burayla alakalı tüm birimlerimizle toplantılar yaptık. Nasıl bir imar olsun ki 30-40 yıl İnegöl’e hizmet etsin.Biz sadece belediye binası yapmıyoruz, yaşayan bir yer yapıyoruz. Restoranı, kafeteryası, konferans salonu, Kent Konseyi, Umuteli sosyal yardım merkezi, gıda giyim bankasını içinde barındıracak bir belediye binasından bahsediyoruz. Adliye binasına bakın, övünüyoruz. Bu şehrin her karışında izi olan bir kurum böyle bir binayı hak etmiyor mu? Bunu Alinur Aktaş’a değil İnegöl’e yapılan bir haksızlık olarak görürüm. Muhalefetin takdir ettiği bir şey göremedim zaten. Yeşil alan bırakalım deniyor. Endüstri Meslek Lisesi’nin arkası yeşil alan. Ne yapılıyor orada? Yeşil alan kuru kuruya ne anlam ifade eder?7/24 yaşayacak, İnegöl’e gelenlerin önünde fotoğraf çektireceği ama kırsaldan gelen birinin, bir işadamının gururla girip hizmet alacağı bir mekânı ortaya koyuyoruz. Bunu söyleyenler bir gün utanacaklar. İnegöl’e AVM de yapılırken STK’larla değişik toplantılar yapıldı, bunlar ifade edildi. Ama şuan İnegöl’ün en çok kullanılan alanlarından bir tanesi. Böyle önemli bir mekânın güzel, nezih bir şekilde İnegöl’ün buluşma noktası olması konusunda proje ortaya koyuyoruz. Etrafını ne kadar toparlayacağını hep birlikte göreceğiz. 49 proje geldi. Bunlardan 7’si finale kaldı. Ben 49 projenin tamamını inceledim, 7 projeden kendi birincimi seçip kimseye söylemedim. Komisyon başkanı hariç herkes benim beğendiğim projeyi 1. seçmişler. Birkaç tane görselle bu proje değerlendiriliyor. Biz özellikle şartname hazırlamıştık. Oradaki ağaçlar, yeşil alan muhafaza edilerek hazırlanan çok önemli bir proje oldu. Bu proje aynı zamanda doğa ile de uyumlu. Çatısı, çerçevesiyle, ahşap dış cephesiyle beraberinde kendi enerjisini de üretecek harika bir bina ortaya çıkacak. İnegöl sahiplenecek bu projeyi… Kesinlikle beğendiğim bir proje. Şükrediyorum ki çok isabetli bir karar alındı. İnegöl’de ilk kez ulusal yarışma yapıldı. Bu bir riskti ama nihayetinde süreci çok problemsiz aştık. Son rötuşlar verildi. Bu mekân İnegöl’ün en özel mekânlarından bir tanesi olacak ve birçok insan o çekim merkezi içerisinde kendilerine yer bulacaklar” şeklinde konuştu.

 

KENTSEL DÖNÜŞÜMDE VATANDAŞIN YAKLAŞIMI ÇOK ÖNEMLİ

Yaşanan depremin ardından İnegöl Belediye Meclisi eski üyesi Özgür Öztürk’ün gündeme getirdiği ‘Kentsel Dönüşüm’ ile ilgili konuşan Başkan Aktaş, “Özgür kardeşimizin bu konuyla alakalı söylemlerinde bir hata yok. Ama şehirler yaşayan organizmalardır. Kentsel dönüşüm artık Türkiye’de moda bir laf. Herkes bundan bahsediyor. Bu kimine göre işi bitmiş bir kamu binasını şaşalı şekilde yıkmak, kimine göre bir başka bölgede işlevini kaybetmiş binaları konuttan ticarete veya ticaretten konuta dönüştürmek, kimine göre ise binaları boyayarak, formunu değiştirerek işlevsel hale getirmektir. İnegöl kaçak yapılanmada sıkıntılı bir bölge değil ama 99 depreminde İnegöl’de 7 kattan yukarı binalar vardı. Bunlarla alakalı dönüşümleri gerçekleştirmek lazım. 2011 yılında Kocaeli Üniversitesi’nden danışmanlık alarak bu işle alakalı envanter çıkardık, İnegöl’ün farklı noktalarında zemin etütleri alındı. Bina envanterleri çıkarıldı. 99 depreminden sonra 3 kattan yukarı yapılmış inşaat yok. 2 katlı Orhaniye Sağlık Ocağı’nın üzerine 10 katlı bina çıkılır, öyle bir zemine sahip. Daha düşük kat, daha sağlam zemin… Bu noktada elimizde envanter var, hadi girişelim… Şimdi yapmaya çalışıyoruz. Mahmut Esatbey Caddesi ile hastane arasındaki 130 dönümlük bölgede projelerde son aşamaya geldik, bakanlığa müracaat ettik. Doğudaki yatırımlardan dolayı birkaç yıldır fazla onay verilmiyor. Aynı şehir eski hayvan pazarı bölgesinde yapmaya çalıştık kimsenin işine gelmedi. Yüzde 87 hayır dedi. Biz yine bunu ortaya koyacağız. Kentsel dönüşüm lafını herkes kullanıyor ama işleve gelince onaylanmıyor. Herkes kentsel dönüşümü konuşuyor ama bununla ilgili başlamış yoğun bir süreç yok. 30-40 yıllık 120 metrekare binanızı verip ilave şeyler alma mantığına giderseniz kentsel dönüşümün olma imkânı yok. 2 yıldır batıda kentsel dönüşüm projelerine bakanlık tarafından onay da verilmiyor. Kira yardımları, kentsel dönüşüm haklarıyla alakalı vatandaşın karşısına çıkabilirdik. Ben aracıyım, benim belediye olarak kâr beklentim yok hatta bununla alakalı para harcamaya da hazırım. Nihayetinde Ankara’dan danışmanlık alacağı, projeler hazırlattıracağız. Yaklaşık 130 dönümlük o alanda 800 tane konut, Hacer Salih İmam Hatip ortaokulu da içerisinde bulunan bir oluşum. Vatandaşın bu işe yaklaşımı nasıl olacak? Özgür Öztürk de bunu çok iyi bilir ki İnegöl Belediyesi’nin mevcut bütçesiyle bu işleri yaparak şekillendirmesi noktasında bir görüşü varsa Meclis Üyesi olmamasına rağmen bu konuyla alakalı kendisini tekrar yetkilendirebilirim. Buyursun gelsin. Biz o konuda kendisine yardımcı oluruz. Lakin kentsel dönüşüm bir süreçtir. Şuan 51 dönümlük alanda şehrin batı girişinde yapılan evler var. 50 dönümden büyük olduğu için orada kat problemi yok. Yeşil alan oran olarak aynı şekilde bırakılmak kaydıyla 6 kat izni var. Orası bir kentsel dönüşüm projesi ve bu kapsamda yeni binalar yapılıyor. Kat sayısının İnegöl’deki kısıtlanması sadece zeminle alakalı bir konu değil. İnegöl sıkışıp kaldı. Siz katı ne kadar yükseltirseniz o kadar otopark, yeşil alan, eğitim alanı, sağlık alanı yeri ayırmak zorundasınız. Bunu ayırmadan kentsel dönüşüm gerçekleştirmeniz mümkün değil. İnegöl bu konuda kıvama geldi ve artık daha sağlam adımlar atacaktır. Bu konuda vatandaşın da yaklaşımı çok önemli” diye konuştu.

 

“TRAFİK BİR KÜLTÜR MESELESİDİR”

Trafik sıkıntısına değinen Başkan Aktaş, “Trafik sorununu kendi içimizde değerlendiriyoruz. Araç trafiğine kayıtlı 55 bin küsur araç var. Araca bu kadar bağımlı bir toplumda takdir edersiniz ki bir miktar bu problem olur. Toplu taşıma kültürünü artırmamız gerekiyor. Şehri büyütmemiz gerekiyor. Bazı çekim merkezlerini şehir dışına atmamız gerekiyor. Yıktığımız Kültür Sarayı’nın altına gerçekleştirilecek olan otopark ve meydan, beraberinde eski Alyans Düğün Salonu’nun oraya yapılacak katlı otoparkla birlikte Atatürk Bulvarı’nın tekrar çift yöne dönmesi söz konusu. Otopark kültürümüzü arttıracağız. 365 günde 3. kez kırmızı ışığa kaç kez kalıyorsunuz? Belki çok özel bazı yoğun günlerde, bu senede 2-3 kezi geçmez. Sabırsız bir toplum olduk. Trafik bir kültür meselesi. Genişletmeyle alakalı Büyükşehir’e yazdığımız birkaç bölge var. Bilinçlenip otoparkları daha aktif kullanmamız gerekiyor. Prestij projesi olarak görülen Alanyurt İnegöl arası hafif raylı sistemin de merkezi ciddi şekilde toplayacağını düşünüyorum. Hem Alanyurt-İnegöl arası yoğun sirkülasyonu alacaktır hem de şehir merkezine düzen getirecektir” ifadelerini kullandı.

 

İNEGÖL ÇEKİM MERKEZİ HALİNE GELECEK

İnegöl’ün değerlerine değinen Başkan Aktaş, “1994 senesinde üniversiteyi bitirdikten sonra pazarlama işi ile alakalı çalıştığım firmayla İstanbul’da gezerken ‘Burada İnegöl Mobilyası Satılmaz’ şeklindeki tabelaları hatırlıyorum. O günkü heyecanla mağazaya dalıp ‘Bak ben buraya nasıl mobilya satacağım’ dediğimde karşı taraftan aldığım tepkilerin hepsi haklıydı. A modeli söylemişiz B modeli göndermişiz, suntanın üzerine boya vurmuşuz kaplamalı mobilya diye göndermişiz. Büyük hatalar yapmışız. Aradan 20 sene geçti ve geldiğimiz nokta ortada. Gönlüm çok rahat. Bu konuda ciddi işlere imza attık. Rahmetli Hikmet Şahin’in ilk hayata geçirdiği 6 bin metrekarelik fuar alanında veya fuarın İnegöl’de şenlik havasından ziyade bir prosedürle icra edilmesi bu fikri ateşleyen konulardan bir tanesiydi. Arkasından EXPO fuarları, fuar alanının 24 bin küsur metrekareye çıkarılması, b2b’ler yapılması, farklı ülkelere gidilmesi… Mobilyada ciddi bir süreç atlattık. Bitti mi, bitmedi. 2004’teki 20 milyon dolarlık ihracat 350-360 milyon dolarlara geldi. Daha fazla artması gerekiyor. Şuan yaşanan problemlerden dolayı bir rutine girmişlik söz konusu ama hayat devam ediyor. Ben küçücük çocukken de krizden konuşulurdu, 80 sonrasında da öyle. Ama mobilyacılar aldı başını gitti. Biz yeter ki şehir olarak doğru adımlar atalım. Tarımla ilgili konunun çok başındayız. Hollanda’nın tarım toprakları bizim 3’te 1’imiz ama tarım gelirleri bizim 3 katımız. Bizden 18 kat daha verimli çalışıyorlar. 10 dönüm tarlaları 6 kardeş bölüşerek 1,5 dönümlerle tarım yapacağımızı düşünüyorsak mümkün değil. Herkesin ayrı ayrı traktör aldığı bir dünya yok. Hiçbir tarım fuarına, bilgilendirme toplantısına itibar etmeyeceğiz sonra tarımda şampiyon olacağız. Bunlar lafla olmaz. Kol kola vererek bir şeylerin ucunu sivriltmek lazım. Ayçekirdeği İnegöl’de bir başarı hikâyesidir. Sulama altyapısını geliştirmeye çalışıyoruz. Benim takıntılarım yok. MHP Küçükyenice’de 1. parti çıktı. Sungurpaşa’da sulama ile alakalı iş yapılıyor. Şehitler’den yüzde 6 oy aldık ama Şehitler’in bir meyve deposu olduğunu biliyoruz. Asla böyle bir takıntımız söz konusu değil. İnegöl’ün gerçekleri var. Dipsizgöl’de de bir sürü şey yaptık yüzde 80 oy aldık. Tarımda kat edeceğimiz çok mesafe var. Turizm bir handikap. Bizde mobilya ana sektör. Çarşı Pazar durgunsa bilin ki mobilyacılar durgundur. İnegöl’ün mobilyayla zenginleşecek başka unsurlar bulması lazım. Oylat da bunlardan bir tanesi. Köftenin ekonomik katkısı olmayabilir ama en özel köfte restoranlarının bizde olması lazım. Memnuniyetler var ama memnuniyetsizlikler de var. Bize ulaşan şikâyetler var. Bu şehirde yaşayan her bireyin bu konuda dikkatli olması lazım. Turizm çok geniş bir dal. Turizm çalıştayında farklı çevreleri dinleyerek beklenti nedirle alakalı bir şey ortaya çıktı. İnegöl’ü turizmle alakalı sadece Oylat’a sıkıştırmak çok yanlıştır. Biz Oylat mağarasını da Fevziye kanyonunu da Kıran tepesini de DOSTUM vesilesiyle farklı farklı branşlarla İnegöl’ü çekim merkezi haline getirdik. İnegöl önemli bir coğrafya. Birçok kişi Turgutalp türbesinin İnegöl’de olduğunu Diriliş dizisi sayesinde öğrendi. İshakpaşa ile alakalı medrese ve etraftaki kapalı çarşı, restore edilen beylik hanı bir bütün içerisinde düşünülmeli. Çok güzel şeyler yapabilirsiniz ama bunun reklamı da önemli. Bazı önemli yazarlarımızı, önemli kalemleri İnegöl’de ağırlayacağız, İnegöl’ün Oylat kaplıcalarını, İnegöl’ün tarihini anlatacağız. Onların da bu konuda katkılarını alacağız. Kendi içerinizde süper restorasyonlar yapmanız yeterli değil, bunların duyurulması da gerekli. Fuarlarımızı insanları buraya getirmek adına yapıyoruz. Şuan hali hazırda bitmiş Mobiliyum AVM var ama devam eden 4-5 tane daha mobilya avm var. Şehrin batı yakası tamamen bir mobilya vadisine döndü. Bunlar anormal rakamları karşımıza çıkaracak. İnegöl’ün mobilyada milyar dolar ihracatı konuşması gerekiyor. DOSTUM’un turizmle ilgili çok önemli bir tetikleyici olacağını düşünüyorum. Bunun duyurulmasıyla ilgili çok önemli çalışmalar yapıyoruz. Bir tanıtım film hazırlanıyor. Ham halini izledim ve heyecanlandım. Tüm Türkiye ve yurtdışına lansmanıyla alakalı çalışmalar yapıyoruz. Koyacağımız ahşap kamp alanlarında birilerini yatırıp kaldırmamız lazım. İşte o zaman turizmle ilgili yükselişe geçebiliriz. Çok heyecanlıyım ve bunların konunun sahipleri tarafından sahiplenilmesi gerekiyor” dedi.

 

ŞEHİR İÇİ MAĞAZALARIN TRENDLERİ DÜŞECEKTİR

Mobilya AVM’lerin olduğu bölgedeki yapılaşmayla ilgili standartların korunduğunu belirten Aktaş, “Mobiliyum AVM’de sınırlar ciddi şekilde zorlanmış. Yatırımcının bu noktada şehrin potansiyelini düşünmesi gerekiyor. Batı yakası bir mobilya vadisi olmuştur. Bundan sonra şehir içindeki mobilya mağazalarının trendleri aşağıya düşecektir. Bu noktada tedbirler alınıyor. Mobiliyum AVM’de 100 civarında firma var. Bu çok yüksek bir rakam değil. 1 biten 4 de devam eden mobilya avm var. Bunların tamamını ortaya koyduğunuzda 300-400 sayısını geçmeyen mobilyacı potansiyeli ortaya çıkıyor. Bölgede 40-50 tane müstakil mobilyacı da var. Muhakkak farklı firmalar da gelecektir. İnegöl dışından firma gelirse hiç şaşırmayın. Sevindirici olan şu; kriz dönemine rağmen insanlarda bir inanç var, ileriye dönük bir yatırım var” şeklinde konuştu.

 

2. OSB KORKUNÇ DÜZGÜN BİR YATIRIM MERKEZİDİR

2. OSB’ye az metrekareli 2. bir bölümün daha yapılacağı söylentilerinin sorulması üzerine konuşan Başkan Aktaş, “İlk 4 bin dönümün kamulaştırması bitti, boş yerimiz yok gibi. Mobilyacılar Odası marifetiyle en küçüğü 2 dönümlük gibi bir bölüm ayırmayı düşünüyoruz. Bu konudaki talepleri de alacağız. Şuan kamulaştırmayı bitirmeye çalışıyoruz. Henüz İnegöl olarak 2. OSB’nin farkında olmayabiliriz. Biraz sıkıntılı bir dönemden geçtiğimiz için durağanlık yaşanıyor olabilir. Orada yatırım yapanlar korkunç düzgün bir yatırım yaptılar. İleride bu kadar potansiyeli olan bir yeri birileri taşıyabilir mi, bilemem. Yerleri kiraya vererek çekilme kararı da olabilir. O yer çok cazip olacak. Hızlı tren, hava alanı, İstanbul dolmuş taşmış, otoban, Bursa çekim merkezi haline geliyor, İzmir-Ankara-İstanbul üçgeni, mobilya avmler var… Üretim anlamında dehşet bir yer haline gelecek. Azerbaycan ortaklı bir firma geldi ve 1 ay içerisinde işi bitirdi. 2 saat kendisine bilgi verdim, yaşayabileceği sıkıntılardan bahsettim hepsini araştırmış fizibilitesini yapmış, İnegöl’ü doğru yer olarak görmüş. İnegöl’de ciddi bir istikbal olduğundan söz ediyor. İnegöllüler olarak ne kadar farkındayız bilmiyorum ama bu manada ışık saçıyoruz” diye konuştu.

 

VERİLECEK HER POZİSYONA HAZIRIM

İnegöl Belediye Başkanlığı görevinin ardından Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olacağı yönünde çıkan söylentileri yanıtlayan Aktaş, “Siyaset yapan insanlarla alakalı belirli yakıştırma, eleştiri, övgüler olur. Bursa da İnegöl de medya anlamında hareketli bölgeler. Benim basınla doğru bilgilendirmeyle ilgili iyi bir ilişkim var. Bursa’da tanıtmayı düşündüğümüz bazı konuları elimizi geri çekerek, akıllara bir şey gelmesin diyerek İnegöl’de tanıtmışlığımız oldu. Şahsım ve ekibim olarak bu konulara çok dikkat ediyoruz. Yakıştırmalar yapılıyor. Rahmetli Hikmet Şahin İnegöl’den Bursa’ya gitti. İnegöl ilkleri yaşamış ve yaşatmış bir ilçe. Benim 3. dönemim. Anketler, Bursa’daki parti büyükleri ve STK’larla ilişkiler değerlendirildiğinde böyle yakıştırmalar yapılıyor. Mevcut bir belediye başkanımız var. Bu yazılarla alakalı bazen rahatsız oluyorum, samimi olarak yazılıyor ama yanlış anlaşılabiliyor. Sanki ben yazdırıyormuşum gibi yanlış anlaşılmalar oluşabiliyor. Özelde düşüncemi sorarsanız henüz seçimlere 3 sene var. Ben 12 yıldır Belediye Başkanlığı yapıyorum, 14 yıllık aktif siyasetçiyim. Verilecek her pozisyona hazırım, bir sıkıntım yok. Büyükşehir Belediye Başkanlığı çok iyi organizasyon gerektiren ve çok iyi ekip çalışması gerektiren bir iş. Herkes kendi ilçesinden Belediye Başkanı olsun diye arzu eder. Bizim beklentimiz sadece verdiklerimizi geri almakla alakalı. Ekstra bir beklenti içerisinde değilim. Benim özelde böyle bir hedefim söz konusu değil, vakti zamanı geldiğinde değerlendirilir. Belki ‘artık yeter’ noktasına gelirim” ifadelerini kullandı.

 

TEMİZ HAVA İÇİN HERKES ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALI

Hava kirliliği ile ilgili yöneltilen soruyu yanıtlayan Başkan Aktaş, “Bazı konular kültür meselesidir. Çevre, trafik, hava kirliliği, çöp… Hala mobilya sanayinde atıklarımızı yaktığımız sürece temiz havadan bahsetme hakkımız yok. İçki içmek, faiz almak günah da havayı kirletmek günah değil mi? Arabanızı yanlış yere park etmek günah değil mi? Bu memleketi seven bir insanın bu konularda dikkatli olması gerekiyor. Biz bir sanayi şehriyiz, hava sirkülasyonuna kapalıyız. OSB’de 16-17 bin istihdam var. İç içeyiz. Şehrin doğusunda 1500 civarında irili ufaklı firmanın olduğu 360 metrekarelik küçük atölyelerde yaptığımız dükkânlar 8-10 bin metrekarelik fabrikalara döndü. Kışın çöp alamıyoruz yazın çöp almaya yetişemiyoruz. Endüstriyel atıkların geri dönüşümüyle alakalı bir süreç başladı, bunları yapmak zorundayız. Şehirde de bir taraftan doğalgaz yayılıyor. Keşke elimizde daha fazla yaptırımlar olsa, doğalgaz yatırımı zorunlu olsa, ailenin ihtiyaçlarını incelesek ve bunlara dönüşümle alakalı maddi destek versek. Böyle bir uygulama Türkiye’de yok. Kömür denetimiyle, teşvik etmeyle hava kirliliğini sonlandırmaya çalışıyorsunuz. Her eve 6-7 bin dönüşüm maliyetleri çıkıyor. Keşke yetki verilse ailenin durumu kötüyse dönüşümle alakalı maddi destek verebilsek. Belediye bunu neden halletmesin? Bu konuda bilinçlendiğimiz sürece, herkes kural ve kaidelere bağlı kaldığı sürece daha iyi sonuçlar elde edeceğiz. Bu şehrin kirlilikle anılmaması gerekiyor. Bu noktada herkesin üzerine düşeni yapması gerekiyor. Aslolan kirletmemek. Her birey bu konuda sorumludur. Çöpümü kafama göre dışarı çıkaracağım, geri dönüşüm yapmayacağım, endüstriyel atığımı istediğim gibi yakacağım dersen nasıl temiz hava bekleyebilirsin. Ağır cezalardan bahsediliyor, ben de üzülüyorum. Ama Bakanlık ve Valilik de devreye girdi. Daha fazla dikkatli olunmasını temenni ediyoruz” açıklamalarında bulundu.

 

İshakpaşa Camii eski İmam Hatibi İbrahim Karaman’ın ‘Merhaba’ kasidesini okumasıyla program sonlandırıldı. İnegöl Gazeteciler Derneği Başkanı İhsan Balakuş, katılımından dolayı Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a teşekkür plaketi takdim etti. 



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş