“Bunlar İslam’ın özünde var”

Zimem defteri ile ilgili açıklamalarda bulunan İnegöl Bakkallar Odası Başkanı Hakan İnkaya, “Bunlar İslam dininin özünde olan şeyler. Osmanlı Devleti de bunun yeryüzündeki en iyi temsilcilerindendi. Bu bir gelenektir. Sadi Şirazi’nin bir sözü var; ‘Allah dostları daha ziyade kimselerin gitmediği yerden alışveriş yaparlardı.’ Bu iş bir bereket, rızk meselesidir. Sadaka taşları, zekât taşları var. Zimem defteri de bunun gibi Osmanlı zenginlerinin yaptıkları bir uygulamadır” dedi.

Yayınlama: 20.06.2016
1.140
A+
A-

İnegöl Gazeteciler Derneği tarafından düzenlenen Ramazan Sohbetlerinin konuğu olan İnegöl Bakkallar Odası Başkanı Hakan İnkaya, kendisine sorulan soruları yanıtladı.

 

VİDEONUN DEVAMI GELECEK






Oda tarafından hazırlanan kliple ilgili bilgiler veren İnegöl Bakkallar Odası Başkanı Hakan İnkaya, “Bu benim 3. dönemim. İlk seneden sonra bir kooperatif kurduk. Bu kooperatifle beraber bakkalların yenilenmesi, piyasa şartlarına uyması için bir çalışma yaptık. Çalışma sonucunda da bakkallarımız şuanda güzel konuma geldiler. Bu noktadan sonra imajlarını tazelemek adına, görselliği arttırmak adına bir çalışma yapmak istedik. Çalışmamızı 3 ay önce tamamladık ama terör olayları hat safhada olduğu için kaseti yayınlamak istemedik. 3 aydır bekletiyorduk. Ramazan ayı içerisinde de hazır olan videomuzu sunduk. Beğeni aldı. Moral ve motivasyon oldu. Türkiye’nin her yerinden tebrikler geldi. Bugüne kadar Bakkallar Odaları verdikleri sosyal mesajları afiş üzerinden verirlerdi. Kalıcılığı olmazdı. Biz de onun yerine bir klip çekelim istedik. Bakkallarımızı oynattık. Hasan Kandemir beye çok teşekkür ederim, iyi bir çalışma yaptı. Güzel bir sonuç ortaya çıktı. Bakkallar duygularını anlatıp kendilerini ifade ettiler. Yaptıklarını dile getirdiler. 2. bir klip ile ilgili niyetliyiz. Zamanı belli değil ama 2. aşamaya geçeceğiz. İlkini yapmak hep daha zordur. Olur mu dediler. Bakkallara türkü söyler misiniz dediğimizde sesim bozuk çıkacak, ben söylemeyeyim dediler. Ortaya çıkan sonucun ardından 2’ncisi için daha rahat çalışabileceğiz” dedi.

 

İŞİNİ İYİ YAPAN İYİ KAZANIYOR

Bakkoop’un kuruluşu ve işleyişi ile ilgili bilgiler veren İnkaya, “Göreve geldiğimizde üyelerimiz için çalışacağımıza söz verdik. Bunun ilk çıkış noktası kooperatif olacaktı. Bunu yaparken bizden tecrübeli herkes ‘Yapma’ dedi. İnsanları bir araya getirip ortak hareket etmek çok zordur. Böyle bir kültür olmadığı için sıkıntı yaşanabilir dediler. Epey zorluk çektik, eleştiri aldık, ithamlara maruz kaldık. Adaletimizden vazgeçmedik ve bugüne kadar geldik. Siyasi anlamda söylem olarak destek aldık ama hiçbir maddi destek almadan bugünlere geldik. Allah’ın yardımı oldu. Rabbim yardım etti, yolumuz açıldı ve geldiğimiz noktada sadece kooperatif üyeleri değil esnaflarımız da bu işten memnun. Halk kabullendi, bakkala dönüş başladı. Bu noktada Üniversiteden Orhan hocamız ile bir çalışma içerisindeyiz. İnegöl’de bakkalın durumu ne, nereden nereye kadar geldi gibi konuları akademik anlamda değerlendirmek üzereyiz. Sonucu alacağız. Bu bize neyi sağladı? 10 senelik süreç içerisinde İnegöl’de bakkal piyasasının pazar payının yükselmesini sağladı. Bu oran yükselince herkese bir payda sağladı. Köydeki de beldedeki de merkezdeki de payda sağladı, toplamda kalite yükseldi. Güzel geri dönüşler de var. 1-2 senedir hiçbir bakkaldan ‘Süpermarketler kanunu ne oldu’ gibi söylemler duymadım. İşini iyi yapan bakkal iyi kazanıyor” şeklinde konuştu.

 

YAŞAMA ŞANSIMIZ ÇOK YÜKSEK

Bakkalların ticari sorunlarının bulunduğunu belirten İnkaya, “Mesaimiz çok fazla. Ağır bir işçilik var. Piyasada alışveriş yaptığınız firmalar dünyanın global firmaları. Onların pazarlama ve satış stratejileriyle uğraşıyorsunuz. Müşteri talepleri hiç bitmiyor. Piyasanın kendi şartlarıyla beraber mesleki sıkıntılar da var. Bu noktada ne olabilir? Emeklilikte önü açılabilir. Bakkalın bir meslek hastalığı var mıdır bilmiyoruz, bununla ilgili bir çalışma yapılabilir. Revizyona girecekler destek alabilirler. Misal buzdolabını, rafını, yazar kasasını yenileyecekse devlet bu noktada destek verebilir. Reel anlamda direk bir destek yok. Çözüm de yok. İnşallah olur. Esnaf şurası var. 4 senedir toparlanıyor. Orada sonuç bildirgeleri çıkıyor. Bu noktada Esnaf Genel Müdürlüğü çalışmalar yapıyor. Üniversite ile beraber çalışıyor. 60-70 senede biriken sorunu 3-5 senede bitirmek çok zor ama bakkallık mesleği çok umut veriyor. Benim öngörüm şu; 10-15 senelik Türkiye portresine baktığınızda perakendede 2 tip işletme olacak. Birincisi köşe mağazaları, diğeri ise bakkallar. Aradakilerin yaşama şansı çok fazla yok. Yerel zincir mağazalar dediğimiz 50-60 mağazalı zincirlerin işletme giderleri yüzde 20’lere vurdu. Her maldan yüzde 20 kâr etmek zorunda. Bakkallar ise yüzde 20 kâr etse çılgınlar gibi para kazanır. Dolayısı ile bizim sektörün ayakta kalma şansı çok daha fazla. Aile tipi işletme dediğimiz için baba, kardeş, ağabey, çocuk var. Çok fazla işçiliğe para harcanmıyor. Kiralarımız yüksek değil. Daha iyi günler gelecek diye düşünüyorum” diye konuştu.

 

ZEMİN BETONUNDAN SONRA 2 AYA PAZARLAR KURULUR

Pazarcı esnafı ile ilgili çalışmaların sorulması üzerine konuşan ve yapımı süren MERPA hakkında bilgiler veren İnkaya, “Bu noktada belediye bizimle 2 ay önce temas kurdu. Başkan Yardımcımız Alper Bey ile toplantı yaptık. Metrekare büyümüyor. Kare hesabına bakıldığında yine aynı alana çıkıyor. Tam ölçüm yapılması ama esnafın yerleşmesi birebir aynı olacak. Köylü pazarına otoparkın altında yer tahsis edildi, oraya kurulacak. Dışarıda biraz esnaf vardı, onlara yer bulunur mu bilmiyoruz. Pazarın etrafı bittikten sonra belki oraya bir yerleşme olur. Şuan eski düzenle yeni düzenin birebir aynı olacağını düşünüyoruz. Metrekare büyümesi göz yanılması olabilir. Ankara istikametine göre genişledi ama arka tarafa doğru azalma oldu. Yer aynı, terzi gibi kestik, böldük. Güzel bir pazar olacak. Eskisinden daha havadar, biraz daha yüksek. Zemin betonu atıldıktan sonra 2 aya esnafımız pazarını kurar diye düşünüyorum. Olmuşun üzerine konuşmak biraz yersiz ama benim fikrim şuydu; öndeki prefabrik kısmı betonarme yapalım, üstü komple otopark olsun dedim. Ama kabul olmadı. Arka tarafta yine köylü pazarı olabilirdi. Şimdi otoparka 2 kat çıkılacak, üstü de kullanılacak ama öteki türlü 11 bin metrekare yukarıda tek parça bir otopark olurdu. Girişi çıkışı daha rahat olurdu. Uygulayıcıların tasarrufu, bu sadece benim görüşümdü. Sonuçta güzel bir pazar. İnşallah esnafımız para kazanır” ifadelerini kullandı.

 

TOPLUMSAL HUZUR İÇİN BU UYGULAMALAR DEVAM ETMELİ

Zimem defteri ile ilgili konuşan İnkaya, “Bunlar İslam dininin özünde olan şeyler. Osmanlı Devleti de bunun yeryüzündeki en iyi temsilcilerindendi. Bu bir gelenektir. Sadi Şirazi’nin bir sözü var; ‘Allah dostları daha ziyade kimselerin gitmediği yerden alışveriş yaparlardı.’ Bu iş bir bereket, rızk meselesidir. Sadaka taşları, zekât taşları var. Zimem defteri de bunun gibi Osmanlı zenginlerinin yaptıkları bir uygulamadır. Verenin ve alanın belli olmadığı, sadece Allah’ın rızasının olduğu bir uygulamadır. Gidiyorlar, defterin bir kısmını veya bütününü ödüyor. Defteri yakıyorlar, siliyorlar, borç kalkıyor, alan da veren de bilinmiyor. Ben İnegöl’de buna şahit oldum. Veresiye defterini açtırdı, iyi bir para ödedi, selam verdi çıkıp gitti. İnşallah bunlar devam eder. İnsanımız arlıdır, onurludur, halini anlatamaz. Bu insanları bulmak lazım. Bunları kim bilir? Bakkal bilir. Bu sebepten dolayı bakkaldan alışveriş yapmak lazım. Bakkal kimin ne olduğunu biliyordur. Kendisi de zaten bazı veresiyeleri siliyor. O uygulama bakkal tarafından da sürdürülüyor. Bu uygulamanın gündeme gelmesi toplumsal huzur için gereklidir” dedi.

 

FİYAT FARKI KALMADI

İnsanların neden bakkalları tercih etmeleri gerektiğinin sorulması üzerine konuşan İnkaya, “Bugüne kadar neden tercih etmiyorlardı? Ekonomik kaygı. Bakkalda kazıklanıyorum, marketten daha ucuza alırım deniyordu. Geldiğimiz noktada İnegöl’de bakkal ve marketler arasında fiyat farkı kalmadı. Zincir mağazaların yüzde 20 işletme gideri var. Her maldan ortalama yüzde 20 para kazanmak zorunda. Bakkalın ise yüzde 17. Bakkalın daha ucuza geldiği anlaşılıyor. Niye bakkalı tercih etmeli? Bir AVM’ye gittiğinizde selam verebiliyor musunuz? Sadece bu yeterli bir neden olabilir. İnsan bir duyguysa bu yeterli bir sebep olabilir. Bugün Atatürk Bulvarı’nda yürürken bile insanlara selam veremiyorsunuz. Orada hangi esnafa girip selam versen selamını alır, hangisine hatır sorsan hatırını sorar. Hayat sadece madde değildir. Bu hususlara bakmak lazım. Bugüne kadar bakkal nedir, market nedir diye tarif sorarlar. Marketler hiçbir zaman veresiye defterinin duygusuna sahip olamayacaklar. Veresiye defteri olan bakkaldır, olmayan markettir. En büyük ayırt edici neden de bu olabilir. Veresiye diyoruz da bugün herhangi bir yere gitseniz, zor durumda kalıp bir bakkaldan 2 ekmek isteseniz verir. Hangi esnafa giderseniz gidin aç kalmazsınız, yolda kalmazsınız, işiniz görülür. Bu sebeplerden dolayı esnaftan, bakkaldan alışveriş yapmak yeterlidir” şeklinde konuştu.



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş