Çevre Kültür Derneği (ÇEKÜD) tarafından bu yıl 4’ncüsü düzenlenen Ufka Yolculuk Kültür Yarışmasında dereceye girenlere ödülleri takdim edildi.
Önceki gün saat 18.00’de düzenlenen ödül törenine Eğitim Bir-Sen İlçe Başkanı Sinan Aktaş, ÇEKÜD Başkanı Selahattin Arslan, yönetim kurulu üyeleri, bazı okul müdürleri ile vatandaşlar katıldı.
HELAL İMKANLARIMIZI KULLANMALIYIZ
Kuran-ı Kerim tilavetiyle başlayan programın açış konuşmasını yapan ÇEKÜD Başkanı Selahattin Arslan, “Dernek olarak 4 yıldır kesintisiz kültür yarışmaları düzenliyoruz. Amacımız İslami bilginin ve düşünce sisteminin kitleselleşmesidir. Yurt genelinde yüz binler bu sınavlara hazırlanıyor. Gündemine ilmihal, Kuran’ın anlamı, Siyer-i Nebi geliyor. Bunlar güzel şeyler. Akılda kalsın, somut hedef ve hedeflenen davranış ne olsun denirse şunları söylemek isterim; En temel hedefimiz; Kur’an merkezli düşünmek, olayları ve kişileri değerlerinden Kuran ve sünneti seniyye ekseninden bakmak. Allah’ın rızası nedir diye düşünmek. Böyle olmazsa kısa vadeli kazanımlar, yaldızlı süslü sunumlar filan kişiye, siyasi akıma yakınlığı veya uzaklığı ile düşünerek dün kahraman dediğimize, bugün hain diyebiliriz. Velhasıl Kur’an ve sünnet bilgisine hakim olmalıyız. Cenabı Hak Teala 5 vakit namazla günümüzü planlamış, bizde dünyevi işlerimizi planlarken önce namaz demeli, namaza gözümüzün nuru gibi bakmalıyız. Kişisel hayatımızda yahut sosyal hayatta muvaffakiyet için yalnız Allah’tan yardım istemeliyiz. Sıratı müstakim üzere gidişatımızı etkileyecek safiyeti bozup, başka amaçlara hizmet edecek yardım ve destekleri kabul etmeden, azda olsa öz kaynaklarımızla helal imkanlarımızı kullanmalıyız” dedi.
ÖNYARGILARI KALDIRICI FAALİYET VE ORGANİZASYONLAR YAPMALIYIZ
‘Kendileri hak olmadığı halde hak yolda bize yardım eden önümü açan kişi ve grupların asıl hedefinin kutlu yürüyüşümüzü engellemek olacağını fark etmeliyiz’ diyen Arslan, “Münafıkların Mescidi Dırarı’nı Tabuk seferi dönüşü Resulullah (s.a.v.)’in yıkışını unutmamalıyız. Bütün gayretimizi Allah rızasına yöneltip, ölüm bize çatana kadar hep onu aramalıyız. Bu yolda azlık, çokluk, varlık, yokluk kavramlarını önemsemeden, güç ve kudretin tamamen Allah’ın elinde olduğunu hiç unutmamalıyız. Hayatımızın sefer olduğunu, kazancın, zaferin, dünyalık değil Ahiret’te olduğunu unutmamalıyız. En büyük zafer; Allah’ın bizden razı olduğu halde ruhumuzu teslim edebilmektir. Yine Asr-ı Saadet’ten Hüneyni unutmamalıdır. Mekke fethedilmiş, putlar yere serilmiş, sayıca Müslümanlar göz kamaştıracak çoklukta, Allah ihtar ediyor. Benlik ve kibir zaferi sayı ve diğer dünyevi teçhizatta arayan anlayışa ihtar ediyor. Her şey ama her şey benim elimde. Resulullah harp meydanında bir grup Sahabi ile direnip düşman üzerine atılıyor. Bunu tamamlayamamış gönüller kısa süreli bozgun yaşıyor. Bu kutlu yolda Allah’tan sonra en büyük yardımcımız “Müminler ancak kardeştir” düsturu ilahisi ile sahip olduğumuz bir buçuk milyar din kardeşimizdir. Birbirine kurşunla kenetlenmiş sapasağlam bir duvar gibi. Dünyevi birer zaruri organizasyonlar olan devletlerimiz, bizi bu kardeşlik yolundan alı koymamalı. İslam coğrafyasında akan kan gözyaşı ancak mersus ile izole olacaktır. Asr-ı Saadet’teki kardeşlik tabloları tekerrür etmelidir. Hep demezmiyiz tarih tekerden ibarettir diye. Neden güzel tablolar için bu tekerrürü imkansız görüyoruz. Allah’ın 99 ismi vardır. Her işi en kemal manada güzeldir. Biz de her ne yapacaksak en güzelini yapmalıyız. En güzel anne, en güzel baba, en güzel öğretmen, öğrenci, devlet başkanı, en güzel ve insanı teknolojik ürünler bizden sadır olmalı. Efendimiz kabir içinde gördüğü tümseği düzeltiyor. Bize ölümden sonra rahat ettirecek tek şeyin imanımız ve Salih Amel olduğunu müjdeleyen Resul-i Zişan Efendimiz kabir kazımın da bile güzellik arıyor. Hayatın diğer alanlarında kaba, nezaketsiz, estetik duygulardan uzak bir hayatımız olamaz. Allah güzeldir, güzeli sever. Olayları organizasyonları kritik edip iyi tanımalıyız. Yanlış gidişatı önleyici, tedbir alıcı faaliyet ajandamız olmalı. Hedefimiz Ümmeti Muhammed’in hatta tüm insanlığın huzur ve saadeti olmalıdır. İnsanla İslam arasındaki önyargıları kaldırıcı faaliyet ve organizasyonlar yapmalıyız” şeklinde konuştu.
ÖDÜLLER TAKDİM EDİLDİ
Konuşmanın ardından ÇEKÜD tarafından bu yıl 4’ncüsü düzenlenen Ufka Yolculuk Kültür Yarışmasında A Kategorisinde birinci Muhammet Sait Aytekin, ikinci Ömer Fatih Demir, üçüncü Muhammet Emir Akkaya, dördüncü Muhammet Sait Çiçek, beşinci Gülsena Bayraktar, B Kategorisinde birinci Rukiye Nurefşan Aytekini, ikinci Leyla Biçici, üçüncü Ömer Güler, dördüncü Merve Sivrikaya, beşinci Harun Alperen Toktaş, C Kategorisinde birinci Nurefşan Şentürk, ikinci Ayşe Bayraktar, üçüncü Meral Aydemir, dördüncü Saliha Altıntaş ve beşinci Halenur Gezer’e çeşitli ödüller takdim edildi.