Öğretmen Performans Sistemine Eğitim Bir Sen’den tepki

Eğitim Bir Sen İnegöl Şubesi, sendika üyeleriyle istişare toplantısı düzenledi. Toplantıya katılan Eğitim Bir Sen Bursa 1 Nolu Şube Başkanı Numan Şeker, Milli Eğitim Bakanlığı’nın uygulamaya koymak istediği Öğretmen Performans Sistemini eleştirirken, öğretmenlere uygulanan şiddet konusunda bakanlığın geri kaldığını ifade etti.

Yayınlama: 28.03.2018
697
A+
A-

Önceki gün düzenlenen istişare toplantısına Eğitim Bir Sen Bursa 1 Nolu Şube Başkanı Numan Şeker,  Eğitim Bir Sen İnegöl Şubesi Başkanı Sinan Aktaş ile sendika üyeleri katıldı.

 

Toplantının açış konuşmasını yapan Eğitim-Bir-Sen Bursa 1 Nolu Şube Başkanı Numan Şeker, Bakanlığın öğretmenlere yönelik getirdiği uygulamalarını ve duyarsızlığını sert bir dille eleştirerek, “Arazide, okullarda, öğretmenler odasında diğer sendikalar Eğitim Bir Sen’in performans taslağında bakanlığın yanında yer aldığı şeklindeki yalan ve iftiraları Eğitim Bir Sen üzerinden üye devşirmeye çalışıyorlar. Açık ve net söylüyorum, biz Eğitim-Bir-Sen Bursa 1 Nolu Şube olarak, Türkiye genelinde basın açıklaması yaparak performans değerlendirmesinin uygulanabilir olmadığını ve karşı olduğumuzu ifade ettik. Ama kafasını kuma gömenler bunu duymamış gibi arazide farklı söylemlerle akıllarınca Eğitim Bir Sen’e saldırmaya çalışıyorlar. Bunların nereye hizmet ettiğini biz çok iyi biliyoruz. Genel merkezlerinde çeteleri nasıl misafir ettiklerini, PKK’lı yaralı teröristlerin nasıl tedavi edildiklerini kamu çalışanları unutmadı. Bunlar genel başkanlarının hesabını soramazken, eğitimcilere sahip çıkmaya çalışıyor. Biz doğru bildiklerimizin arkasında sonuna kadar dururuz. Yanlış gördüklerimizi de babamız dahi olsa onun karşısında dimdik ayakta dururuz” dedi.






 

MEB PERFORMANS DEĞERLENDİRMESİ İNADINDAN VAZGEÇMELİ

MEB’in kanuni dayanağı olmayan öğretmenlerin performans değerlendirmesi uygulamasına son vermesi gerektiğine ifade eden Başkan Şeker, “Ekim 2017 tarihli Kurum İdari Kurulu Çalışma Raporu’nda ‘Pilot illerde uygulaması denenmeye başlanılan, öğretmen motivasyonunu olumsuz etkileyecek, çalışma barışını bozacak, kanuni dayanağı olmayan öğretmenlerin performans değerlendirmesi uygulamasına son verilmesi’ konusu üzerinde çalışma yapılması imza altında alınmasına rağmen; böyle bir taslağın hazırlanması; söz konusu çalışmanın yapılmadığını, bakanlığın, attığı imzanın gereğini yerine getirmekten imtina ettiğini göstermektedir. Performans değerlendirmesinin hukuki ve kanuni dayanağı yoktur” diye konuştu.

 

UYGULANABİLİR BİR POLİTİKA ARACI DEĞİLDİR

MEB’in performans değerlendirme sistemini uygulamaya koymaktaki gereksiz ısrarının, hatalara ve mağduriyetlere sebep olacağını belirten Şeker, “Performans değerlendirmesi, herhangi bir analizin sonucu olmadığı gibi, neye hizmet ettiği de belli değildir. Uygulanabilir bir politika aracı değildir. Eşit olmayan şartlarda hizmet verenleri aynı kıstaslarla ölçmeye çalışmak, hakkaniyete aykırıdır. Bakanlığın kurumsal performansı sorgulanmadan öğretmenin performansı değerlendirilemez. Eğitimin öznelerine değinmeyen performans değerlendirmesi puan toplamaktan başka bir amaca hizmet etmez. Bakanlığın aceleci ve plansız bir tavırla, hukuki ve kanuni dayanağı olmayan performans değerlendirme sistemini uygulamaya koymaktaki gereksiz ısrarı, hatalara ve mağduriyetlere yol açacaktır. Eşit olmayan şartlarda hizmet veren öğretmenlerin yine eşit olmayan şartlara sahip değerlendiriciler tarafından eşit olmayan bir puanlamaya tabi tutulacağı bir süreç bizi beklemektedir” dedi.

 

SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİKTEN DE VAZGEÇİLMELİDİR

Mülakatla sözleşmeli öğretmen atama uygulamasını da eleştirin Şeker, “İş barışına halel getiren, vicdanları yaralayan, adalet duygusunu örseleyen bakanlığın bir başka uygulaması olan mülakatla sözleşmeli öğretmen atamasını da asla onaylamıyoruz. Tek başına sözleşmeli öğretmenlik uygulaması çok ciddi bir sorun iken, atamaların mülakatla yapılması, yapılan mülakatlar çerçevesinde adayların kazanma ya da kaybetme nedeninin objektif bir şekilde izah edilmemesi, birçok yazılı sınavdan geçen öğretmen adaylarının farklı komisyonlarca bir kaç dakikalık mülakatla elenmesi adalet duygusunun zedelenmesine neden olmaktadır. Bakanlık mülakatla atamadan da sözleşmeli öğretmenlikten de vazgeçilmelidir. Bakanlık, öğretmenler arasında fark oluşturan ve öğretmenlerin özlük haklarında sorunlara neden olan sözleşmeli öğretmenlik uygulaması yerine, dezavantajlı bölgelerde çalışacak öğretmenleri teşvik edecek bir mekanizma geliştirmelidir” diye konuştu.

 

ŞİDDETİN ÖNLENMESİ İÇİN İVEDİLİKLE TEDBİR ALINMALIDIR

Eğitimcilerin terörün, hain darbe girişiminin ve şiddetin hedefi olması eğitim camiasını umutsuzluğa düşürmeye başladığını belirten Numan Şeker, “Hain darbe girişimi aramızdan Yusuf Elitaş’ı aldı. Teröristler mesleki hayatının henüz başlarında Aybüke Yalçın ve Necmettin Yılmaz’ı hedef aldı. Şiddet ise başta Ayhan Kökmen olmak üzere birçok öğretmenimizi katlederek geride kederli bir camia ve aile bıraktı. Iğdır’da Yücel Düzci öğretmenimiz, saldırıya uğrayan öğrencilerini korurken, gözü dönmüş kişilerin şiddetine maruz kaldı. Son olarak, Patnos’un Aktepe köyündeki Yatılı Bölge Okulu Müdürü Yusuf Vural, bir öğrencinin kardeşi tarafından sırtından bıçaklandı. Şiddetin aileden sokağa ve çalışma ortamına kadar hayatın her alanında gözleniyor oluşu, sağlıksız bir gidişatı işaret etmektedir. Bu mesleği her türlü haksızlığa ve saldırıya açık hâle getiren yaklaşımlar, politikalar bugün geldiğimiz noktanın sebebidir. Yaşanan mesleki erozyon öğretmeni savunmasız bırakmış, saldırılara açık hâle getirmiştir” diyerek şöyle devam etti: “Topluma verdiklerine ters orantılı olarak yeteri kadar mağdur edilen öğretmenlerimiz ilgisiz, desteksiz, çaresiz bırakılmamalıdır. Öncelikle MEB, misyonuyla yakıştıramadığımız ve anlaşılmaz bir şekilde her defasında öğretmeni zora sokan, mağdur eden uygulamalardan bir an önce vazgeçmeli, onları en etkili ve güven verici tarzda korumalıdır” dedi.

 

DAHA KAÇ ÖĞRETMEN ÖLMELİ?

Hala Milli Eğitim Bakanının gündeminde eğitimde şiddet olmadığını ifade eden Şeker, “Günlerce aylarca haykırıyoruz. Maalesef Milli Eğitim Bakanından hala bir açıklama yok. Bakanının gündemine eğitimde şiddet konusunun girebilmesi için bakan bize kaç öğretmenin öldürülmesi gerekiyor söylesin ona göre gündem oluşturalım. Milli Eğitim Bakanı, Sağlık Bakanı gibi, ‘Sağlıkta yapılan şiddet bana yapılmıştır’ şeklinde bir açıklama yapamaz ve hukuksal düzenlemeleri hayata geçiremezse, eğitimciler her gün şiddete maruz kalacak. Allah korusun hayatlarını kaybedecekler. Dolayısıyla bu sözün merceği Milli Eğitim Bakanlığı acilen eğitimcilere uygulanan şiddeti karşı hukuksal düzenlemeler yapmalı ve biran önce hayata geçirmelidir. Eğitim Bir Sen olarak, performans değerlendirmesi başta olmak üzere, öğretmenlik mesleğini değersizleştiren ve eğitimin sorunlarını derinleştiren uygulamalara karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz” şeklinde konuştu.



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş