Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik, beklenen tehlikeyi açıkladı; Tüketiciyi zor günler bekliyor

Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik, Ukrayna – Rusya savaşı nedeni ile ülke olarak ‘buğday’ tehlikesi ile karşı karşıya kalındığını belirtti. Bir yılda yaklaşık Rusya ve Ukrayna’dan 8-10 milyon ton buğday ithal edildiğini belirten Çelik, “Şimdi orada da savaş çıkınca, malumunuz zaten ne olacağı belli değil. Buğdayı da alamazsınız, satmazlar da, üretmezler de. Bu savaşın ne kadar süreceği belli değil. Yani kabak tüketiciye patlayacak. Ekmek fiyatlarının nereye çıkacağını bilmiyoruz” dedi.

Yayınlama: 03.03.2022
808
A+
A-

Ukrayna Rusya Savaşı’nın tarımsal ürünlere yansıması ile ilgili makamında basın açıklamasında bulunan İnegöl Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik, tüketiciyi zor günlerin beklediğini ifade etti.

 

SUÇSUZ İNSANLAR KURBAN OLUYOR






Savaşlarda suçsuz insanların hayatını kaybetmesinden dolayı her zaman üzüntü duyduğunu belirten Çelik, şu ifadeleri kullandı:

 

“Bildiğiniz gibi coğrafyamızda bir savaş var. Her zaman söylerdik; dünyada çocukların ağlamadığı, kadınların ağlamadığı, kimsenin üzülmediği bir dünya hayalimizdi. Ama bugüne kadar İslam Coğrafyasında olan bu yangınlar, savaşlar, bu sefer farklı coğrafyalara sıçramış durumda. Burada dolayısıyla emperyalist güçlerin kendilerine saha yaratma derdinde iken, suçsuz insanlarda kurban oluyor. Bugün de bunu yaşamaktayız”

 

BUDAĞ FİYATLARI ARTTI

Buğday fiyatlarının geçen yıl yaşanan kuralık nedeni ile 8-10 milyon ton Rusya ve Ukrayna’dan buğday ithalatı yapıldığını belirten Çelik, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:

 

“Dünya diken üzerinde. Ne zaman ne çıkacağı belli değil pozisyonu vardı. Bu sebepten dolayı bizde tarım temsilcileri olarak, tarımın daha fazla desteklenmesi gerektiğini söyledik. Bunu özellikle pandemide ülke olarak hissettik. Şimdi başlayan savaşın bize ilk faturası; hemen hemen gelmiş durumda. Haziran ayında 262 dolar olan buğday fiyatı, bugün 408 dolar ile 512 dolar arasında. Bunu Türk Lirası’na vurduğunuzda, tonunu 7 bin 500 lira yaptığını görüyoruz. Geçen sene kuraklıktan dolayı 8-9 milyon ton civarında bir buğday açığımız vardı. Bu sene de gübre fiyatlarının aşırı çıkmasından dolayı, sertifikalı tohumların çok yüksek olmasından dolayı, buğday ekimimizde bir azalma söz konusu oldu. Eken arkadaşların da bir kısmı ilk defa gübre atmadan buğday ektiğini gördük. Hükümetin yapmış olduğu hamleler ile belirli bir yere kadar fiyatların inmesi ile birlikte, ikinci gübre dökümümüz var bugünlerde atıyorlar. Onlar inşallah ilk olarak atamadığımız gübreyi telafi etmiş oluruz. Hasat ayına kadar inşallah olumsuz bir şey söz konusu olmaz. Ne kadar buğday üretebilirsek o kadar iyi”

 

SAVAŞIN NE KADAR SÜRECEĞİ,NEREYE SIÇRAYACAĞI BELLİ DEĞİL

Yaşanan sıkıntıların tüketiciye yansıyabileceğini belirten Çelik,

 

“Bizim ürettiğimiz buğdayın bize yetmemesinden dolayı, yaklaşık 8-10 milyon ton ithalatımız oluyordu. Bunlar ekmeklik ve makarnalık. Bunu da Ukrayna ve Rusya’dan alıyorduk. Şimdi orada da savaş çıkınca, malumunuz zaten ne olacağı belli değil. Buğdayı da alamazsınız, satmazlar da, üretmezler de. Bu savaşın ne kadar süreceği belli değil. Yani kabak tüketiciye patlayacak. Ekmek fiyatlarının nereye çıkacağını bilmiyoruz. Ben bir kez daha buradan sesleniyorum; bu sene Haziran ayında açıklanan buğday taban fiyatlarının en az 5 lira olması gerektiğini ifade ediyorum. Çiftçi üretimden kopmasın, tarladan ayrılmasın, biz bu üretimi yapalım. Dışarıdan ithal edilen fiyatları kendi çiftçimize verelim ve ayakta duralım. Çünkü savaşın ne kadar süreceği belli değil. Nereye sıçrayacağı da belli değil. Çok kötü bir dönemden geçmekteyiz” ifadelerini kullandı.

 

YAĞLIK AYÇEKİRDEĞİ’NDE DE SIKINTI ÇIKABİLİR

Yağlık ayçekirdeğinin de Ukrayna’dan ithal edilmesinden dolayı bu üründe de sıkıntıların yaşanacağını belirten Çelik, sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı:

 

“Yağlık ayçekirdeğinde de bu geçerli. Yağlık ayçekirdeğinin %80 ithalatını Ukrayna’dan gerçekleştirmekteyiz. Ülke geneline baktığımız zaman, %50’ini %60’ını ancak temin edebiliyoruz. Bunlar temek gıda maddeleri. Hububat, baklagillerdir. Devletimizin bunların desteklerini arttırmasını ve ülke olarak kendi gıda ihtiyacımızı karşılamak için gardımızı alıp beklememiz gerekiyor. Allah muhafaza bu savaşın farklı yerlere sıçraması halinde, neler olacağını hepimiz biliyoruz. Anlatmak bile istemiyoruz. Umarım bu hasat mevsiminde, buğday ekenlerin hakları, ithal edilen buğdaylara ne veriyorsak aynısını veririz”

 

HABER: SERHAT ÇİÇEK



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş