EŞKiYA MANOL’UN MAĞARASI iNEGöL’DE GöRüNTüLENDi

Osmanlı’nın son dönemlerinde zayıflatılması amacıyla, vatikan tarafından görevlendirilmiş casusular olduğu iddia edilen Eşkiya Topal Manol’un mağarası Tekke ve Cemiyet yakınlarında olsa da, İnegöllü vatandaşlar henüz bu konuda bilgi sahibi değil. Mağarayı İnegöllü vatandaşlar için görüntüledik.

Yayınlama: 16.07.2019
18.118
A+
A-

Osmanlı İmparatorluğunun zayıflatılması ve ardından da çıkılması için vatikanın oynadığı oyunlardan biri olduğu iddia edilen; Eşkiya Topal Manol’un hikayesi herkesi şaşırtıyor.

 

Tekke ve İskaniye Mahallelerin olduğu bölgede, adına ‘Su Batanı’ isminin verildiği noktada Topal Monol’un yaşadığı iddia ediliyor.






 

Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Tekke Mahallesi Sakini İlhami Gündüz, “Eskiden beri bizde söylenir hep, işte Topal Manol burada yaşıyordu diye. Gördüğünüz gibi buranın her tarafı taştan tepeliklerle çevrili. Yani konu şu; etraftaki insanlar burayı görmüyor. Bu nedenle Topal Manol’un burada barındığı söylenir hep bize. Buranın ismi Su Batanı olarak biliniyor. Dere kayanın içine akıyor ve bir mağaradan devam ediyor. Daha önce mağaraya girenler oldu ama kimseden net bilgi çıkmadı. Bu mağarada bir yaşam alanı olduğu da söylenir geçmişten beri bizlere. Buranın aslında güzelce araştırılması lazım diye düşünüyorum” dedi.

 

Sözlerini sürdüren Gündüz, “Eskiden bu mağaradan girilip, Yenişehir’in bir köyünden çıkıldığı söylenirdi. Ama bu mağaranın çıktığı yer baraj altında kaldı. Ama dediğim gibi bir mağara içerisinde yaşam alanı olduğu söyleniyor”

 

Eşkıya Manol’un iştima aldığı bölgeler hakkında açıklamalarda bulunan Gündüz, “Gördüğünüz gibi karşıda büyük ve düz bir alan var. düz alanın karşısında ise bir kaya var. Rivayetlere göre Topal Manol bu kayaya çıkıp iştimayı bu alanda alıyor. Gördüğünüz gibi burası çok düz ve etrafı da kayalar çevreliyor” dedi.

 

Baskın anında Topal Manol ve adamlarının su batanına girip, mağaradan kaçtıklarını belirten Gündüz, “Rivayetlere göre Topal Manol sıkıştığı zaman mağara içerisine giriyor. Daha sonra ise ne olduğunu pek kimse de bilmiyor. Defineciler sürekli buralara geliyor ve kazı yapıyorlar. Burada eğer bir değer varsa bence bunu devletimiz çıkarmalı” dedi.

 

MANOL HAKKINDA BİLGİLER

“Türkiye’de  definecileri en çok meşgul eden define rivayeti  arasında 366 diye anılır ve Sultan Mahmut zamanında soyulan Osmanlı hazinesinin gömüldüğü yerler ile ilgili hikaye ve rivayetler vardır. Rivayete göre savaş yolu ile yıkılamayan Osmanlı Devletini içeriden çökertmek için Rum, Ermeni, Yunan, Bulgar ve diğer azınlıklarla, bazı satılmış Türkler tarafından kurulan eşkiya guruplarıdır, bu çetelerin sayıları bazen 885 ve bazende 883 kişi olarak  kayıtlara geçmiştir, en önemli osmanlı kervanlarını soymuş ve miktarı 374 tonu bulan altınları Türkiye’nin 12 bölgesinde 366 yere gömmüş ve her gömüye 1 yada 1den fazla özel işaretler koymuştur. Bu işaretlerden bazılarının hakiki, bazıları sahtedir. İşaretlerin bir çoğunun rakamsal karşılığı vardır, ve bu rakamın birde anlamı vardır, Bu eşkiyalardan bazılarının isimleri şöyledir: Pop Martin, topal manol,  Lefter, Volçan Voyvoda, Timoryani, Ali Bey ve Emin Ağa.

 

Mesela bunlardan yalnız Lefter’in Bilecik bölgesinde 128 yerde gizli parası olduğu söylenmektedir. Manol ise Bursa vilayetinde Uludağ’da ve Marmara Denizinin güney kıyısı boyunca uzanan Karadağ’da faaliyet göstermiş. Onun da buralarda işaretleri ve gömüleri aranmaktadır. Rivayete göre çete mensuplarından yalnız bir kişi sağ kalmış ve o da define sırlarını ve gömülerin şifrelerini Vat-ikan papazlarına teslim etmiş. Şimdi Anadolu’nun define sırları Vat-ikan Bütünleşmesindeki bazı eski kitaplarda gizliymiş ve bunları ancak birkaç papaz biliyormuş. Ama onlar arada sırada Türkiye’ye gelip definelerin yerlerinde durup durmadığını kontrol ederlermiş, bir rivayete göre de azar azar çıkartıp yurt dışına götürürlermiş, esasen bu konuda Hristiyanlık alemi ile İslam alemi arasında yüzyıllarca sürüp giden bir mücadele halen devam etmekteymiş. Türkiye’de yabancı arkeologlarca yapılan kazıların, topraklarımızda kurulan radar istasyonlarının ve hatta uzay uçuşlarının, Aya atılan roketlerin ve oraya inen adamların hep maksadı Küçük Asya’da gömülü olan bu 374 ton altınla ilgiliymiş.

 

Tabi bunlar söylenti bunlara inanmak zor fakat bu eşkiyaların bol miktarda gömüleri olduğu gerçektir, gömülerin en yoğun olduğu bölgeler başta İstanbul, Bursa, Bilecik, Kırklareli, Edirne, Tekirdağ, özellikle İstanbul Çatalca ve İstanbul Avrupa yakası Karadeniz sahilleri, İpek yolu, meriç nehri çok önemli yerlerdir”



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş