Yunus Emre Kız Teknik ve Meslek Lisesi, okullarının da adını taşıdığı Yunus Emre için anma programı düzenledi. Programda öğrenciler Yunus Emre’nin hayatını sahneledi.
Sinevizyon ve Yunus Emre’nin hayatını anlatan tiyatronun yer aldığı programa; Kaymakam Ali Akça, Belediye Başkan Yardımcısı Gülhan Şahin, Milli Eğitim Müdürü Mehmet Baştürk, Şube Müdürleri, Okul Müdürleri ve öğrenciler katıldı.
BİR MİLLETİN RUHU ARINMIŞ HALDE DERVİŞLERDE SAKLANIR
İstiklal Marşı ve saygı duruşuyla başlayan program, Yunus Emre Kız Teknik ve Meslek Lisesi Müdürü Yazdan Taşdemir’in konuşmaları ile devam etti. Günün anlam ve önemine ilişkin bir konuşma yapan Müdür Taşdemir şöyle konuştu: Yunus Emre, sanatındaki yücelik, milli inançlara tam bağlılık ve Anadolu halkının bütün duyuş, düşünüş ve dertlerine sözcü olmak bakımlarından milli bir şahsiyettir. Milli olmak, sadece okumuşların, ya da birtakım zümrelerin değil, bütün halkın benimseyip sevdiği bir insan olmak demektir. Böyle büyük kişiliklerin sözleri ve şöhretleri kitaplarla değil, efsaneler halinde, sözlü olarak nesilden nesile yayılmıştır. Dağdaki çobandan, üniversite profesörüne, kürsüdeki vaize ve en seçkin aydına kadar herkes, onları kendine göre değerlendirmiş ve gönlünce yaşatmıştır. Yunus Emre gibi milli şahsiyetler, ana yurdun bütün bölgelerini birbirine bağlayan manevi köprüler gibidir. Bir Vanlı ile bir Edirneli, onlar sayesinde gönül yakınlığı duyar. Bir milletin ruhu, düşüncesi ve duygusu, süzülmüş ve arınmış halde bu dervişlerde saklanır.
YUNUS EMRE GELECEK YÜZYILLARIN DA IŞIK KAYNAĞIDIR
Yunus’un ahlakçılığı ile fiilleri yani sözü ile hareketi, uyumlu bir samimiyet içindedir. Halka telkin ettiği ahlak felsefesinin yenik ve bezgin bir tevekkül değil, temkinli bir cesaret ve olgunluktur. O’nun felsefesinin temeli ‘Sevelim, sevilelim’ düsturudur. Allah’ı sevmek, halkı sevmek ve insanları sevmek… Basit kavgaları abes ve gülünç bulur. Bunların hep hırs ve tamahtan geldiğini söyler. Bütün insanlar, canlı ve cansız bütün varlıklar, Allah’ın yarattığı ve mazharı olduklarına göre; soy, din, millet, renk, mevki ve refah farkı gözetmeksizin onları sevmek gerektiğini telkin eder ve şöyle der: ‘Ben gelmedim dava için, benim işim sevi için, sevelim, sevilelim dünya kimseye kalmaz’. İşte bu yüzden Yunus, bütün çağlara ve milletlere hitap eden bir lisan olmuştur. UNESCO, 1991 yılını bu amaçla Yunus Emre Sevgi Yılı ilan etmiştir. Yunus Emre kültürümüzün en değerli yapı taşlarındandır. Zira Yunus Emre, sadece yaşadığı devrin değil, çağımızın ve gelecek yüzyılların da ışık kaynağıdır. Allah’ı ve cümle yaratılmışı içine alan sonsuz sevgisinden kaynaklanan fikirleri, dünya üzerinde insanlık var oldukça değerini koruyacaktır. Yunus Emre’nin amacı, sevgi yoluyla dünyada yaşayan tüm insanların, hem kendileriyle hem evrenle kaynaşmasını sağlamaktır. Anadolu insanının baş tacı ettiği bu mana sultanını anmak gayesiyle hazırladığımız programla, sizleri baş başa bırakırken, hepinize saygılarımı sunuyorum.
Konuşmanın ardından program, öğrencilerin hazırladığı Yunus Emre’nin hayatını konu alan tiyatro gösterisi ile devam etti. Öğrencilerin Yunus Emre’nin hayatı kadar öğrencilerin performansları da dikkat çekti.