55 ülkeden Türkiye’ye gelen kadınlar Hatay’dan dünyaya seslenecek

İHH İnegöl Başkanı İlhan Tatlı, Suriye Rejiminin hapishanelerinde tecavüze uğrayan, işkece gören kadınların serbest bırakılması için Kadınlar İçin Vicdan Konvoyu’nun İstanbul’dan yola çıktığını, bu konvoya 55 ülkeden farklı dil, din ve ırktan bir çok kadının katıldığını ifade ederek, “55 ülkeden farklı din, dil, ırk ve kültürlerden kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Hatay’dan dünyaya seslenecek” dedi.

Yayınlama: 07.03.2018
579
A+
A-

Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan İlhan Tatlı, “Suriye’de 7 yıldır devam eden savaşta hapsedilen, işkence ve kötü muamele gören kadınlara dikkat çekmek ve özgürlüklerini talep etmek için İHH öncülüğünde oluşturulan, dünyanın dört bir yanından gelen kadınlar Uluslararası Vicdan Konvoyu İstanbul’dan yola çıktı. Türkiye’den kadınların öncülüğünde 55 ülkeden farklı din, dil, ırk ve kültürlerden kadınların yola çıkardığı ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Hatay’dan dünyaya seslenecek. Suriye hapishanelerinde hukuka aykırı olarak tutulan ve işkence edilen kadınların seslerini duyurmak ve serbest bırakılmaları için dünyaya bir çağrı olarak Kadınlar İçin Vicdan Konvoyu’na, İHH İnsani Yardım Vakfı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Memur-Sen, İnsan ve Medeniyet Hareketi, Hukukçular Derneği, Özgür-Der, KADEM, iHAK, AİD, TÜGVA, AKDAV, Ensar Vakfı, TGTV ve İDSB destek verdi” dedi.

 

TECAVÜZE VE İŞKENCEYE UĞRUYORLAR






“Tam 7 yıl oldu Suriye savaşı başlayalı” ifadeleri ile konuşmasını sürdüren Tatlı, “Yüz binlerce insan tüm dünyanın gözleri önünde canlı yayında katledildi. 15.000 Çocuk can verdi. Öyle kendiliğinden değil. Bombalar bedenlerini parçaladı, tonlarca enkaz altında kaldılar, klor, sârin, kimyasal gazları çırpına çırpına soludular. Kimisinin küçücük bedeninde işkence metotları denendi. Tespit edilebilen 13.581 kadın Suriye rejiminin zindanlarında işkence ve diğer zalimane muamelelere maruz kaldı ve tecavüze uğradı. Şu an 417’si kız çocuğu olmak üzere tespit edilebilen 6.736 kadın halen bu vahşeti yaşıyor. Suriye rejiminin zindanlarında ölmeyi bekliyor. Tecavüz ve işkence mağduru kadınlardan bazıları intihar ettiler. Suriye’deki savaş sırasında kadınlara yönelik cinsel saldırı, işkence, hukuksuz tutulmalar, uluslararası hukuka göre savaş suçu ve insanlığa karşı suç niteliğindedir. Bilinen tek gerçek şudur ki; Suriye Rejimi kadınlara tecavüz ve saldırıyı bir savaş silahı olarak kullanmaktadır. Kadınlara yönelik yapılan ihlaller ve suçlar sadece rejim askerlerince değil Şebbiha adlı silahlı çeteler ve terör örgütlerince de işlenmektedir” şeklinde konuştu.

 

55 BİN FOTOĞRAFLA TESPİT EDİLDİ

Konuşmalarını sürdüren Tatlı, “Amacımız Suriye’de savaşın başından bu yana başta kadınlara yönelik işkence, tecavüz, infaz, hapis ve mültecilikle gelen dramlarına dikkat çekmek. Suriye’de savaş sebebiyle haksız bir şekilde tutulan tüm kız çocukları ve kadın mahpusların serbest bırakılması için çağrı yapmak. Tüm insanlığa savaşlarda kadınların korunması için etkili tedbirler almaya davet etmek. Zamanın insanları olarak, İnsanlık tarihinin çocuk katliamını canlı izleyen ve en çok çocuk katleden dönemine şahitlik ettik. 1 milyona yakın insan katledildi. 400 Binden fazla insan sorgu merkezlerinde, hapishanelerde tutuldu. Çocuk, kadın, yaşlı ve erkek ayırt etmeden, 13 bin 104 insan bu dönemde bu hapishanelerde işkenceden hayatını kaybetti. 6 bin 736 kadın ise halen bu hapishanelerdeler. İşkence görüyorlar, tecavüze uğruyorlar. Suriye Rejimi kadınlara tecavüzü bir silah olarak kullandı kullanıyor. Bütün bunlar olurken hukuk sistemlerinin savaş suçu, insanlığa karşı suç olarak tarif ettiği bu suçlar tüm uluslararası mekanizmaların ve devletlerin gözü önünde işlendi. Uluslararası hukuk suçların işlenmesini engelleyemedi, suçluları cezalandırmayı başaramadı ama bu suçların işlendiğini bir rejim askeri adli tıp subayının sızdırdığı 55 bin fotoğrafla tespit etmeyi başardı. Çok korkunç işkencelerle katledilen 6 bin 786 insanın işkenceye uğramış bedenleri dünyanın orta yerine düştü. Fotoğraflardaki çığlıklar duvarları, sınırları aştı kulakları sağır edercesine” dedi.

 

ORDA OLDUĞUNU DUYURACAĞIZ DÜNYAYA

Tatlı, konuşmalarını şu ifadelerle tamamladı: “Sizi duymamızı engellemek isteyenlerin tüm gürültüsüne rağmen sizi duyuyoruz. Acınızı hissediyoruz ve bundan dolayı bu konvoyu oluşturduk. Ey Suriye hapishanelerinde bizi bekleyen mahpus kadınlar, üzgünüz! Dünya sessiz kaldıkça siz daha fazla eziliyorsunuz. Üzgünüz! Dünya sessiz kaldıkça zalimler cesaret buluyorlar. Çok beklediğinizi biliyoruz. Nerde insanlık dediğinizi duyuyoruz. Biz buradayız kardeşim! Seni terk etmedik, terk etmeyeceğiz. Seni kurtarmak için yola çıkıyoruz. Seni kurtarmanın, seni yaşatmanın bütün insanlığı yaşatmak, ümidi yaşatmak, yaşamı yaşatmak olduğunu biliyoruz. Orda olduğunu duyuracağız dünyaya. Sizi kurtarana kadar tüm karar vericileri rahatsız edeceğiz. Siz özgür olduğunuzda, savaşları önlemek için birlikte çalışacağız. Siz özgür olduğunuzda, kadınların korunması için birlikte mücadele edeceğiz. Soruyoruz; bu kötülüklere maruz kalan kadınlar hangi uluslararası mekanizmanın, hangi devletin, hangi sivil kurumun, hangi merciinin masasında gündem edilmekteler?”



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş